İçi Dışı

23 Mayıs 2011 Pazartesi

Kısa Yaşam, Kısa Sevgi

Aslında epeydir bu filmi izlemek istiyordum. Epey evel, yapım hakkındaki çok olıumlu eleştirileri okumuş, merakımı iyice kabartmıştım. Bunun en büyük sebeplerinden biri de, filmin başarılı bir romandan uyarlanmış olmasıydı. Bahsettiğim film, şu aralar halen vizyonda olan, "Never Let Me Go".

Aslında bir tür distopyadan beslenen hikaye, Never Let Me Go'da günümüze, hatta geçmişe taşınmış, bilimkurgu öğelerinden arındırılmış. Romanla bu açıdan bir fark taşıyan hikaye, en başta distopik dramaları sevenler için üzücü gibi gelse de, filmin başından sonuna kadar devam eden güçlü hikayesi ve lezzetli oyunculukları ile her şeyi mazur görmenize sebep veriyor.



Helshaim adı verilen çok özel bir okulda, küçük çocuklar özenle yetiştirilmekte, büyütülmekte, sürekli sağlık kontrollerinden geçirilip, bir yandan da sanat ve sporla iç içe olmaları sağlanmaktadır. Başlangıçta sıradan bir okul gibi görünen Helshaim aslında daha orta yaşa bile gelmeden ölümü tadacak olan çocuklar için bir 'yetiştirme' merkezidir. 1950'lerde tıpta yaşanan büyük ilerlemeler sayesinde pek çok hastalık ortadan kalkmış, bunda da en büyük payı klonlama oynamıştır. Model adı verilen sağlıklı vatandaşlardan kopyalanan klonlar, Helshaim ve diğer özel merkezlerdeki çocuklar, büyüdükleri zaman hastalanan sağlıklı vatanadaşlara organlarını bağışlamak zorundadırlar. Bir gelecekleri, hayatları ve hayalleri olamaz... onlar sadece 'donör'dürler.

Never Let Me Go, bilimkurgu merkezli bu hikayeyi geçmişe ve günümüze yedirmeyi başarıyor, üstüne üstlük güçlü senaryosu ile seyirci üzerinde hatrı sayılır bir etki bırakıyor. Tommy, Ruth ve Kathy adlı üç yakın arkadaşın çocukluklarından, genç yaşta gelen ölümlerine kadar geçen süreyi, bir dakika bile sizi sıkmadan anlatan kurgu tek kelimeyle takdire şayan.

Film işin etik yanı ile ilgilenmiyor gibi gözüküyor ancak üçlünün arasındaki güçlü sevgi ve aşk ile zaten izleyeni durum üzerinde, hatta sağlık sektörü hakkında düşünmeye zorluyor. Kısacık yaşamınızı, genç yaşta öleceğinizi bildiğiniz yaşamınızı nasıl geçirirdiniz? Sever miyniz, aşık olur muydunuz? Bir amacınız olur muydu? Yoksa Kathy'nin de dediği gibi, "biz buyuz" mu derdiniz.

Never Let Me Go, distopik hikayeleri ve güçlü dramaları sevenler için biçilmiş kaftan. Ne yapın edin, vizyonda, blu-ray'de, dvd'de ... bir şekilde izleyin. Geleceğin sağlık sektörü ve insan yaşamı üzerine neler getirebileceğini nasıl bilebiliriz ki?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder