İçi Dışı

19 Ekim 2011 Çarşamba

Kubbe Çökmeden Evvel

Koca bir mevsiminden ve ağır olaylardan sonra rahatlamış bir şekilde geri dönüyorum yeni yetme blog girişimime. Hatırlarsanız -ki hatırlamıyorsanız sadece sayfayı aşağı kaydırmanız kafi- yazın başında büyük bir merak ile Under The Dome - Kubbe'nin Altında'yı okumaya başlamış, heyecanımı buradan paylaşmıştım. Kitabı bitireli çok oluyor ancak buraya yazma fırsatını şimdi buluyorum.

Kubbe'nin Altında' da Amerika'nın meşhur Maine'inde bir kasabada yaşanan kaosa tanık oluyoruz. Bir sabah koca kasaba, görünmez bir kubbe ile kaplanmış olarak bulunur. Dışarıya çıkış yoktur, dışarda olanlar içeriye giremez. Bir parça klişe gibi gelse de King, bu sefer eleştirel dozunu iyice yükseltmiş! Karşımıza her biri sorunlu, yaraları olan, en mühimi de ayakları yere sonuna kadar basan güçlü karakterlerin çıkıyor olması kitabı okurken fark edeceğiniz ilk şey olacak. Çocukluğunda yaşadığı travmalar ile bir kasabaya, binlerce insana umut olan bir kadın, tanık olduğu işkenceler sonrası başka bir insan olan bir asker, dini ve inancı sonuna dek sömüren bir para bababası, baba ilgisinden uzak hastalıklı bir çocuk...tecavüzler, homofobi, ırkçılık, din sömürüsü, eşitsizlik, uyuşturucu, silah bağımlılığı, evlilikte güven, terörizm korkusu ile güdülen Amerika....



Kubbe'nin Altında o kadar çok konuya, o kadar ağır bir şekilde eğiliyor ki, sürekli kendinizi birilerine ya lanet okurken, ya da düşüncelere dalmışken buluyorsunuz. Sanılanın aksine gerilimden çok bir dram olan roman, son sayfasına dek sizi diken üstünde tutmayı biliyor, ara arada yüreğinizle oynamaktan geri kalmıyor. Ancak Kubbe'nin Altında'nın tek bir hedefi var ve bu hedefi tam on ikiden vuruyor: Uyuşturmak! İster silahla, isterse madde ile isterse din ile. Uyuşturularak yönetilien çizgi altı halkın büyük bir kaos anında nasıl hareket ettiği, yüzünüze uyku tozu serpen Sandman'lerin ne kadar alçalabileceğini gösteriyor.

Sonlara doğru drama dozunu iyice artıran Kubbe'nin Altında, sayfa sayısına bakılmadan okunması gereken, bir şeyler söyleme gayretinde olan bir roman. Vakit ayırın derim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder